NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
465 - (1368) حدثنا
قتيبة بن سعيد
عن مالك بن
أنس، فيما قرئ
عليه من إسحاق
بن عبدالله بن
أبي طلحة، عن
أنس بن مالك ؛
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قال:
"اللهم
! بارك لهم في
مكيالهم.
وبارك لهم في
صاعهم. وبارك
لهم في مدهم".
{465}
Bize Kuteybetü'bnü Saîd,
Mâlik b. Enes'e İshâk b. Abdillâh b. Ebî Talha tarafından ona da Enes b.
Mâlik'ten naklen okunan hadîsler meyânında rivayet etti ki: Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
«Yâ Rabbî! Medînelilere
ölçeklerinde bereket ihsan et. Onlara sa'larında ve müd'lerinde bereket ver.»
diye duâ buyurmuşlar.
İzah:
Bu hadîsi Buhari
«Buyu'», «İ'tisâm» ve «Keffârâtu'l-Eymân» bahislerinde; Nesâî «Hacc» bahsinde
muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.
Bereket: Artış ve
Ziyâde demektir. Sebat ve devam mânâsına da gelir. Bâzıları buradaki bereketten
dînî bereket kasdedilmiş olmasını muhtemel görmüşlerdir. Dînî bereket bu
ölçülere taalluk eden zekât ve keffâret gibi Allah haklarıdır. Bu takdirde
hadîsin mânâsı «Şeriat bakî kaldıkça mezkûr ölçülerle verilen Allah haklarını
devam ettir» demek olur. Mamafih hadîsden dünyevî bereket kastedilmiş olması da
ihtimâl dahilindedir. Dünyevî bereketten murâd bu ölçeklerle ölçülen şeylerin
çoğaltılması, Medîne'den başka yerlerde bir insana yetmeyecek olan mikdârın
Medîne'de yetmesidir. Yahut bereket bu ölçeklerle yapılan ticaret ve kazanca
veya onlarla ölçülen zahire ve yemişlerin çokluğuna ait olabilir. Bereketi daha
başka şekilde tefsir edenler de olmuştur. Kaadî İyad'ın beyânına göre : Bütün
bunlar Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimizin duası kabul olunmak
suretiyle zuhur etmiştir. Bu ölçeklerden birini alırken Resûlıllah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in duası bereketini niyaz etmek ve bu bâbda onun duasına
mazhar olan Medînelilerin yolundan gitmek müstehabdır.